Tarih, Deniz, Temiz Doğa; BATI KARADENİZDE Tüm Tatil Tatları Bir Arada
Bilinirliği nedeniyle tatilcilerin aklında “Safranbolu evleri” diye kalan geleneksel ahşap evler Bolu’dan Sinop’a kadar bütün [dünya mirasi safranbolu yanibasimizda] Batı Karadeniz ve İç Anadolu’nun kuzeyindeki (Ankara ve yakın çevresi) yerleşim yerlerinin ortak kültür mirasıdır. Ancak korunmuş olması ve sayıca çokluğu bakımından Batı Karadenizde sadece Kastamonu ve Safranbolu’nun bu anlamda “zamana yolculuk” deyimini hak eden kentler olduğu söylenebilir. Bölgedeki yerleşim yerleri Türkiye geneline kıyasla kötü kentleşme şansızlığına büyük ölçüde uğramamıştır çünkü “göç alan” değil “göç veren” kentlerdir. Aynı durum doğal mirasın korunmuş olmasında da geçerli olan en önemli sebeptir.
Batı Karadenizin Turizm Başkenti: KASTAMONU…
Kastamonu ve hemen hemen tüm ilçeleri tarihi kent dokusunu büyük ölçüde kaybetmemiş, çarşıları, konakları, muhteşem idari ve dini yapıları ile geçmiş zamanın insan elinden çıkma kent sıcaklığını tam anlamıyla hissettiren yerleşimlerdir.
MÖ 5. yüzyıla dayanan Kastamonu tarihinde Palalar, Tumannalar, Kaşkalar, Paphlagonialılar, Enetler, Danişmentler, Candaroğulları, İsfendiyaroğulları ve Osmanlılar iz bırakmış. Osmanlılar’ın Karadenizdeki 3 vilayetinden biri olan Kastamonu’nun o günkü yönetim sınırları, Sinop’tan başlayıp İstanbul Bostancı’ya kadar geniş bir bölgeyi kapsamaktaymış. [kastamonu saat kulesi ve kentten bir görünüm] Bugün ilçeleri hariç sadece kent merkezinde yaklaşık 650 konak, han, medrese, hamam vb. kültür mirası koruma altındadır. El dokuma kumaş üretimi, ahşap oyma, taş baskı, bağlama dantel, oya gibi zanaatlar özel çabalarla yaşatılmaktadır. Bölgeye özgü doğal gıda ürünleri, birçoğu tarihi mekanlarda sunulan köklü ve zengin mutfağı, restore edilerek konaklamaya açılmış eski konakları ile çok önemli bir çekim merkezidir. Korunabilmiş tarih ve doğal mirası bakımından Kastamonu, Cumhuriyet öncesi idari merkez konumuna paralel, bugün de Batı Karadeniz bölgesinin başkenti niteliğindedir.
Doğanın Kastamonu’ya Armağanları
Topraklarının % 75’inin orman oluşunun doğal sonucu yerleşim yerlerinin hemen yanı başından 4 mevsim yeşil doku karşılar gelenleri. Türkiye genelindeki 3778 endemik bitki çeşidinin 189’u Kastamonu’da yaşamaktadır. Karadeniz kıyısındaki 5 ilçesi deniz-doğa turizmi bakımından hala bakirdir. Dünyanın ikinci büyük kanyonu Vala (10 km), Ilgaz Dağı Kayak Merkezi ve milli parkı, Ilgarini Mağarası gibi bilinen ve henüz turizme açılmamış keşfedilmeyi bekleyen mağaralar, şelaleler, yaylalar doğal göletler, yaban hayat gözlem alanları ile doğa turizmi açısından sonsuz seçeneklere sahiptir.
Batı Karadenizin Antik Başkenti: TAŞKÖPRÜ
Kızıl ırmağın en büyük kolu Gökırmak’ın (antik adı Amnias) verimli havzasında kurulu Taşköprü, antikçağda PAPHLAGONİA adıyla bilinen bölgenin merkezindedir. taşköprü belediye binası-ROMA SEHIR YAPISINI ORTAYA CIKARTACAK KENT POMPEIOPOLIS:Mevcut arkeolojik verilere göre POMPEİPOLİS, (kazı çalışmaları devam ediyor) Paphlagonia’nın başkenti kabul edilmektedir. Döneme ait kaya mezarları, Timülüs ve kalelerden oluşan yaklaşık 70 adet asırlık bilinebilen kalıt Taşköprü sınırları içindedir. Bunlardan, Donalar köyü yakınındaki “Kale Kapı Kaya Mezarı” görkemiyle bugün de etkileyicidir. En çok, kalitesiyle dünyada üçüncü sırada yer alan sarımsağı ile bilinen Taşköprü, adını 650 yıllık 7 gözlü taş köprüden almış.
[taskopru sokaklarindan] taskopru carsisi [-SARIMSAK TARLASINDA KADINLAR GUNU:] İlçe merkezinde koruma altına alınmış yaklaşık 130 konak ve eski eser restore edilmeyi beklerken bazıları kente geri kazandırılmıştır. Belediye tarafından restore edilerek “Kent Tarihi Müzesi” olarak kullanılması planlanan 1891 yılı yapımı redif taburu binası bunlardan biridir. Yerli Ermeni ustaların elinden çıkma iki katlı taş binalardan oluşan çarşısı, modern parkları ile sevimli bir kasaba.
